giovedì 28 dicembre 2006


Evttt herkesi yine bi karaoke heyecanı sardı... "Pozetto'nun Doğumgünü" başlığı altında yapılan ilk karaoke denemesi oldukça başarılı sonuçladığından yoğun talepler üzerine tekrar çalışmalarıma başlamış durumdayım... Yalnız bu seferki çalışmam bir doğumgünü olmayıp daha çok"yeni aşklara yelken açma" projesi şeklindedir. Bundan dolayıdır ki bana çok iş düşmemekle beraber bu partinin başrol oyuncularını sevgili bacımız, hollywood, keltoş ve muhtelif sahışlar oluşturucaktır bana da uzaktan izleyip kıh kıh kıh gülmek yakışacaktır... Ne diyelim bu aşk meşk işleri her yola gelir... bugün karaoke yarın spora başlama ve en nihayetinde bankada hesap açma... :)

Veee 24.07.2006 gecesine geri dönelim... hatta ogüne gelene kadar neler yaşadığımıza bi göz atalım... Çok değerli pozettomuz için elimden geleni ardıma koymayıp 28. yaşgünü için çalışmalarıma 1 hafta önceden başlamış idim... herşey gayet yolunda gidiyordu... en ufak detayları bile düşünüp planlamıştım... hangi arkadaşlarına haber vericeğim, o meşhur pastayı nası yaptıracağım, ve en mühimi kendisini maslak princess'a nası getiriceim... ama saolsun bu konuda bana beklediğimden de fazla yardımcı oldu... nasıl mı?? 2 gün kala "lo; Lisya sen doğumgünümde beni karaokeye mi götürüceksin acaba" şeklinde... O an itibari ile bu insana herşeyin fazla olduğu süpriz fln yapılamıcağını anlayıp büyük bi hışımla telefonu elime aldım ve azıma ne geldiyse saydırmaya başladım... kendisi tabi pek bi mesuttu; çok erdemli çok yüce bi insan olduğunu söliyip duruodu... neyse yapıcak bisey yoktu neyseki en azından o müthiş pastamı görünce tek süprizin bu olmadığını anlıyacaktı...

Derkeeen herşey ayarlandı ve partye gidildi... içeri girdiğimizde bazılari gelmişti bazıları ise yoldaydi... tam benim istediğim gibi:) ve büyük bi coşkuyla başlandı şarkılar söylenmeye... mikrofonlar havada kapışılıyodu... aslında tek bi mikrofon demek daha doğru olur çünkü Mr. Besame çooktaan kendine mikrofonlardan birini ayırmıştı bile... derrkeeennn bi andaaa ben elimde pastamla içeri giriverdim... O anda ki suratını hayatım boyunca unutmicam... şaşkınlıktan gözlerinin içinin parladığını gördüm gerçekten... :)
Meşhur " hepi dı börtday tu yu" şarkısıyla mumlarımızı da üfledikten sonra karaokemize kaldığımız yerden devam ettik... alkol oranının artmasıyla beraber geceyi eğlencenin doruklarında bitirdik... ama aramızdan bazı iflah olmaz yaramazlar sayesinde geceyi bu şekilde noktalamayıp ufak c3'me tokuşup Sevgili Galatasarayımız'ın 16. meşhur şampiyonluğunu kutlamaya karar verdik ve direksiyonda pozetto, ko-pilot Zoban arkada solda ben ortada keltoş sağda Anıl şuursuz bi biçimde maslak-etiler-akatlar güzergahına atıldık ve kendimizi elimizde atkılar, bayraklar camlardan dışarı sarkıp avazımız çıktığı kadar bağırırır bi durumda şuan vatani görevini yerine getirmekte olan "dökme"nin evinin aşağısında bulduk... Bayan Nurdan Dökme gecenin 3'ünde olanlara bi anlam verememiş olacak ki camdan dısarı çıkıp bağırmaya başlayınca bizde hemen tüyüp artık evlerimizin yolunu tuttuk...

Sabah uyandığımda bu büyük organizasyondan alnımın akıyla çıktığım için kendimle gurur duyuyordum... ne diyelim darısı önümüzdekilerin başına... :)

P.S: Yodel in tepinerek değişik varyasyonlara girip Gaffur vari yaptığı müthiş dansı da gözümün öününden gitmiyo... :)